17 Mart 2010

oldies but goldies


Sex and the city'nin supersonik bir bölümünde Carrie her zamanki gibi..I couldnt help but I wonder..diye baslar.Beyaz atlı prens hiç gözükmeseydi Pamuk Prenses uyanır elmayı tükürür sperm bankasından sperm alır ve bir kredi hesabı actırıp ev sahıbı olmaya calısır mıydı?
Universite yıllarının bitmesine sayılı zaman kalmısken ve biz hala single kategorisindeyken artık dar cevremız ve kırısıklık baglamıs yuzlerımızle tercıh sebebı olmayacagımız bunalımından yenı yenı cıkmısken,60 yaslarında yalnız yasayan bır tanıdıgmızın gece yarısı evde düşüp kalcasını kırdıgı ve kendını komsulara duyurmak ıcın harcadgı caba adlı hıkaye 22 yasımızda bizi tekrar evde kalma korkusuyla bıraktı.Gercekten de "35'e kadar böyle sex and the city kıvamında takılmak güzel de ondan sonrası zor " kafasına baslayınca sunu farkettım ki tek tasımızı kendımız alabilecek güce bile gelmeden unumuzu elemiş eleğimizi asmısız. Artık ya gecen gün konserde ne kadar cok eglendık muhabbetlerınden o gun bır yer kesfettık cok huzurlu böyle sarabını alıcaksın.. dialoglarına gecmısız.Bizim mi içimiz gecti hayat mı bizi yordu onu anlamadıgım ıcın acilen eski sevgiliye demet akalın sarkıları esliğinde küfür etme moduna gecmek, şöyle bir silkinip satenleri giyip üniversitenın ilk yıllarındaki kop kop mantelitesine ulasmak lazım, bunları gecmek lazım.Yeni bir hayat gerisi bayat,kendime yeni bir ben lazım.

3 yorum: